UYARI: Aşağıdakiler, Hajime Isayama, Dezy Sienty ve Alex Ko Ransom tarafından yazılan Attack on Titan, 'Toward the Tree on That Hill'in 139. Bölümü için spoiler içermektedir ve şimdi İngilizce olarak Kodansha'dan temin edilebilir.
optad_b
tüm daha şaşırtıcı yönlerinden Titan'a Saldırı manganın sonu , Eren Jeager'ın kaderi aynı anda en net olanlardan biri olarak yorumlandı. ve Tanımsız. Eren'in hayatı, bildiğimiz şekliyle, sondan bir önceki bölümde Mikasa'nın eliyle kesinlikle sona ererken, serinin son sayfaları bazı okuyucuların gerçek nihailiği konusunda duraksamasına neden oluyor. Ve hepsi gizemli bir kuş sayesinde.
Bölüm #139'un en sonuna doğru, Eren'in Gürleyen'i durduran, hayatını talep eden ve Titan lanetini ortadan kaldıran Cennet ve Dünya Savaşı'nın bitiminden üç yıl sonra, Mikasa'nın ondan geriye kalanları gömdüğü ağacın altına gömdüğünü keşfettik. genellikle Paradis Adası'nın altında uyurlardı. (Aslında, tam olarak bu ayar açıldı Titan'a Saldırı 'nin ilk bölümü, hikayeyi sonuna kadar köklerine geri getiriyor.) Denizde, bir tekne Armin, Reiner, Annie, Jean, Connie ve Pieck'i Kraliçe Historia ile barış görüşmelerine başlamak ve Eren'in mezarını ziyaret etmek için adaya doğru taşıyor. . Armin yayına bakarken, yanından geçen bir kuşun aynı yöne yöneldiğini fark eder.
Adada, Mikasa'yı Eren'in kaybıyla yeni bir keder dalgası sararken, aynı kuş (varsayabiliriz) birden karşısına çıkar, Eren'in ilk tanıştıklarında yaptığı gibi atkısını boynuna sarar ve yoluna devam eder. yol. Mikasa gözyaşları içinde gülümser ve bunu yaptığı için Eren'e teşekkür eder.
Etkileşim açıkça ona bu anıyı hatırlatıyor, bu yüzden muhtemelen bunu kabul ediyor, ancak bazıları bunu sahnede Eren'in gerçek bir parçasının bulunduğunu sözlü olarak kabul edebilir. Hayranlar, olabileceği kuş türünün onay olduğunu bile tahmin ettiler: parazitik jaeger , bir kutup deniz kuşu. Bir hayvanın, özellikle de bir kuşun, yiyecek aramasa veya onlara saldırmak istemese, o belirli hareketi yapması bir yana, rastgele bir insana bu kadar yaklaşması kesinlikle olağandışıdır. Yine, gerçek bir kuştan bahsetmiyoruz -- Titan'a Saldırı yüksek bir kurgu eseridir, bu yüzden her şeyin doğal yasaya uymasını beklememeliyiz. Hal böyle olunca da bu tuhaf son detayı yorumlamanın iki yolu var: Ya Eren dır-dir kuş ya da kuş sadece Eren'i ve dizinin daha geniş temalarını temsil ediyor.
İlk seçeneği eğlendirecek olsaydık, o Eren gerçekten yaptı öldükten sonra bir kuşa dönüşmesi, dizinin irfanından çıkarabileceğimiz tek makul açıklama, Kurucu Ymir Fritz'in onu varoluştan silinmeden önce yeniden yarattığı, belki de onda oynadığı yaşamı sona erdiren rol için minnettar olduğudur. kurtuluş. Deneklerinin yaşamlarını doğaüstü bir anlamda uzatma gücüne sahip olduğunu ve Koordinat noktasında - (diğer) Ymir, Zeke ve Eren'in uyandıkları yerde kum ve topraktan Titanlar yarattığını biliyoruz. d öldürüldü. Zeke'in Beast Titan'ından Falco'nun Jaw Titan'ına ve onlardan çok önce diğerlerine kadar pek çok Titan hayvansı biçimler aldı.
Bu teoriyle ilgili sorun, Ymir'in düşmüş inişlerini orijinal, insansı bedenlerinden başka bir şeye yeniden şekillendirme yeteneğini hiçbir zaman göstermemiş olması veya onları bir zamanlar olduğu gibi fiziksel dünyada yeniden diriltebilecekmiş gibi görünmesidir. Geldiği en yakın şey, Gabi'nin kafasını uçurmasının ardından Eren'i (bir anlamda) Shiganshina'ya geri döndürmekti, ancak bu dönüş, onun Kurucu Titan'ın vücudunda var olmasına bağlıydı, bilinci ise Titan'ın çökmüş uzay ve zaman zihninde kilitli kaldı. .
Bu fikri desteklemek için elimizdeki en güçlü kanıt bile - Ymir'in Titanların gücünü ilk kez kazandıktan sonra orijinal dirilişi - bunu Eren'in potansiyel reenkarnasyonuna uygularken zayıflatılıyor çünkü Ymir'in devam eden varlığına dayanıyor. Titan laneti kaldırıldığında, ondan etkilenenleri sonsuza kadar 'iyileştirdiğini' gördüğümüz gibi, Ymir gittikten sonra bu güç sona erer.
Bu bizi ikinci ve daha olası seçenekle baş başa bırakıyor, o da kuşun Eren'i bünyesinde barındırdığı, mevcut vücut. Kuş, Eren'in her şeyden önce kendisi ve sevdikleri için aradığı özgürlüğün bariz bir metaforudur, öyle ki, bunu başarmak için dünyanın gördüğü en korkunç kötü adam olarak kendini şehit etmiştir. Bağlantıyı daha da basitleştirmek için, Survey Corps logosu, Adalıların surların sınırlarından kaçma arzusunu temsil eden kanatlar da kullandı. Aslında, Eren veya diğer karakterler, bilinen dünyalarının sınırlarının ötesine geçmek veya acımasız bir kaderden kaçmak istediğinde, dizi boyunca kuşlar sıklıkla ortaya çıktı.
Daha genel olarak, uçuş kavramının kendisi kurtuluş mücadelesinde büyük bir rol oynadı - önce ODM teçhizatı, sonra hava gemileri ve sonunda Falco'nun uçan Çene Titanı. Tüm bu unsurlar, kahramanların gerçeğe yaklaşmasında, Titan tehdidini ve Marley ile olan savaşı çözmesinde defalarca kilit rol oynadı. Hepsinden önemlisi, Bölüm #131'de, Eren, zihninin gözünde, Gürleyen'in Dünya'da neden olduğu dehşetlerden kaçmak için bulutların üzerinde süzülür ve bu duyguyu tamamen 'özgürlük' olarak tanımlar.
Bu bağlamda, kuşların İskandinav mitolojisinde de özel bir önemi vardır. Titan'a Saldırı bol ilham alıyor. Odin'in kuzgunları Hugin ve Munin, onun Midgard'daki 'gözleri'ydi ve Hajime Isayama'nın seri boyunca birçok önemli noktada sağladığı gerçek kuşbakışı görünümü yansıtıyordu. Hugin 'düşünce', Munin ise 'hafıza' anlamına gelir; Saldırı ve Kurucu Titan güçleri onu karadan, bedenden, zamandan ve uzaydan daha da uzaklaştırırken Eren'in gerçeklikle tek bağı haline gelen iki kavram. İçinde şiirsel edda 'Grímnismál,' Odin, kuzgunlarının, özellikle Munin'in bir gün günlük göçlerinden geri dönemeyeceklerinden endişe ediyor: 'Hugin için korkarım, eve dönmez, Ama Munin için endişem daha fazla.' Alegorik olarak, bu derinden yankılanabilir Titan'a Saldırı Eldian King'in soyu, Marley ulusu ve Paradis'teki sahte Kral tarafından kafese kapatılan daimi düşünce ve hafıza temaları, ancak sonunda özgürleşecek ve daha fazla insanın kendileri için seçim yapmasına izin verecek.
139. Bölümün sonundaki kuşun Mikasa'ya nasıl davrandığına gelince, Isayama'nın biraz yaratıcı lisansına işaret etmek zor değil. İnsanlar genellikle çevrelerindeki dünyada vefat etmiş sevdiklerini 'görür'. Manga, Eren'in hayatı sona erebilirken, fedakarlıkları, fikirleri ve en önemlisi arkadaşları için şunları önererek hem karakterleri hem de okuyucuları için bir miktar kapanış sağlıyor olabilir. onun aşkı kalır .
