Ruhların Kaçışı masum bir film gibi görünebilir. Ancak bir hayran teorisi filmi tersine çeviriyor.
optad_b
Çoğu kişi için Hayao Miyazaki'nin 2001 klasiği Ruhların Kaçışı inanılmaz animasyonlar ve tuhaf karakterlerle dolu, son derece rahatlatıcı bir film. Ancak filmi internette bulmadan aramak zordur. Ruhların Kaçışı Sevilen anime filmine karanlık bir hava katan fan teorisi yüzlerce kez yayınlandı. Bu karanlık hayran teorisi şunu ileri sürüyor: Ruhların Kaçışı fuhuş ve potansiyel olarak insan kaçakçılığı için genişletilmiş bir metafordur.
Bu teori, Chihiro Ogino'nun durumunun ve yolculuğu sırasında karşılaştığı birkaç karakterin, seks endüstrisi ve onun Japonya'daki tarihi ile bağlantılı bazı şeylerin metaforları olduğunu öne sürüyor. Bir zamanlar genelev işlevi gören hamamlardan Yubaba'nın hanımefendi benzeri davranışlarına ve görünümüne kadar, bu teorinin ne kadar mantıklı olduğunu görmemek zorlaşıyor.
İLGİLİ: Bu MAPPA Savaş Zamanı Animesi, Ghibli'nin Ateşböceklerinin Mezarına Rakip Oluyor mu?
İnsan Ticareti Konusunda Ruhların Kaçışı mı?
İnsanların bunun için kullandığı ana kanıtlardan biri, filmin ana mekanlarından biri olan güzel ve tuhaf hamamdır. Japon tarihinin bazı dönemlerinde, özellikle de Edo döneminde, hamamların genelev olarak ikiye katlanması alışılmadık bir durum değildi; burada çalışan kadınlar, ziyaret eden erkeklere banyo ve arkadaşlık satıyordu. Bu teoride hamamla ilgili iki detay ön plana çıkmaktadır. Birincisi, hamamın tabelasında 'Sıcak Su' yazması ve Yuna ya da 'Sıcak su kadını'nın Edo döneminde fuhuş sektöründe çalışan kadınlar için yaygın bir terim olması.
Filmin Japonca versiyonunda Chihiro açıkça Yuna olarak işe alınıyor ve bu da onu bu sektöre bağlıyor. İkinci nokta, ana düşman ve hamamın işletmecisi Yubaba'nın basmakalıp bir genelev hanımı gibi giyinmiş ve işçilere emirler vermesidir. Teori aynı zamanda Chihiro'nun ailesini kurtarmak için bu hamamda çalışmaya zorlanmasının, kızların ebeveynlerinin borcuna hapsolması için bir metafor olduğunu öne sürüyor. Bu durum onların borçlarını ödeyebilmek, kendilerini ayakta tutabilmek ve ailelerine destek olabilmek için vicdansız iş adamlarının sahibi olduğu hamamlarda çalışmak zorunda kalmalarına neden olacaktır.
Yaralanmaya hakaret ekleyen Yubaba, Chihiro'nun adını aldı ve onu Sen'e dönüştürdü; seks endüstrisinde çalışan birçok kişinin gerçek adı yerine takma ad kullanması gibi. Ayrıca Sen, 1000'in Japoncası, bu da onun o olup olmadığını merak etmeye yol açıyor. refakatçi olarak fiyat. Yubaba, Chihiro'yu bir kişiden sadece bir değer beyanına mı dönüştürdü? Bundan sonra Chihiro aslında asıl adını unutmaya başladı. Bu teoriye inananlar, onun amnezisinin, bir kişinin seks endüstrisinin içine düştüğü bir ortamdan kaçmanın ne kadar zor olduğunu gösteren bir metafor olduğunu söylüyor.
İLGİLİ: Neil Gaiman, Prenses Mononoke'u Miramax'tan Kurtarmaya Nasıl Yardımcı Oldu?
No-Face, Spirited Away Hayran Teorisine Nasıl Uyuyor?
Ancak teorinin çoğu, filmdeki ikonik maskeli ruh olan No-Face'e odaklanıyor. Chihiro, No-Face'in hamama girmesine izin verdiğinde ona takıntılı hale geldi. Reşit olmamasına rağmen kendisinden hizmet almaya çalıştığını öne sürerek ona yığınla altın ve banyo jetonu teklif etti. Chihiro tekliflerini kabul etmeyi reddettiğinde No-Face diğer işçilerin dikkatini çekmeye başladı ve onlara dağlar kadar yiyecek getirmelerini sağladı. Chihiro geri döndüğünde No-Face nereye giderse gitsin onu takip etmeye başladı, bu da Chihiro'nun kıza takıntılı olduğunu gösteriyordu.
No-Face'in sembolik düzeyde temsil ettiği şeyin derinliklerine inen ruh, yalnızlığın vücut bulmuş halidir. Chihiro'ya olan takıntısı, onun Ruh Dünyasındaki yalnızlığının sürekli bir hatırlatıcısıdır ve bu da onun bir genelevde çalışmaya zorlandığı yönündeki hayran teorisini kesinlikle destekler. Artık hayatı üzerinde kontrol sahibi olmayan yalnızlığın sürekli gölgesi her zaman yanındadır; bu, hissettiği bunaltıcı yalnızlığı potansiyel olarak hafifletmenin bir yolunun, şirket için para ödemeyi teklif eden birçok yüzü olmayan erkeğe teslim olmak olabileceğinin bir hatırlatıcısıdır.
Chihiro'nun No-Face'e gösterdiği nezaketin, onun arkadaşlık bedelini ödeme teklifini kabul etmesi olarak yorumlanması gerekmese de, bu, seks endüstrisiyle ilgili bir sabiti yansıtıyor. Hamam gibi yerleri ziyaret edenlerin çoğu inanılmaz derecede yalnızdır, çaresizlik ve yalnızlık duygularından kaçmak için arkadaşlık ve sığınak ararlar. Chihiro, No-Face'in para teklifini reddetti ama yine de ruha nazik davranmak onun yeniden umutlu hissetmesine olanak tanıyan göz açıcı bir deneyimdi.
İLGİLİ: Hayao Miyazaki'nin The Boy and the Heron'u TIFF'de Uluslararası Prömiyerini Yapıyor
Miyazaki, Ruhların Kaçışının Bir Fuhuş Metaforu Olmadığını Söyledi
Bu teori genellikle Miyazaki'nin şu sözüyle sunulur: 'Modern dünyayı simgelemenin en uygun yolunun seks endüstrisi olduğunu düşünüyorum. Japon toplumu seks endüstrisine benzemedi mi?' Ne yazık ki, bu alıntı internette sıklıkla yeniden yayınlansa da, hiç kimse orijinal kaynağı bilmiyor gibi görünüyor; çoğu kişi bunun en iyi ihtimalle yanlış çeviri, en kötü ihtimalle ise tamamen uydurma olduğunu düşünüyor.
Ancak bu teori popüler olsa da kesinlikle doğru değil. Miyazaki konuştu Ruhların Kaçışı 'nin kökenleri, yaratılışı ve temaları birçok farklı röportajda anlatılıyor. Mesela bir röportajda Animage Dergisi Miyazaki, 2001 yılında filmin ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte yaptığı tatillerden ilham aldığını söyledi. Bu grupta aile dostu beş genç kız vardı. Bu gezi sırasında Miyazaki, küçük çocuklara ve gençlere yönelik filmler yönettiğini ancak hiçbir zaman on yaşındaki kızlara yönelik bir film çekmediğini fark etti. Yani bunu şununla değiştirmeye çalıştı: Ruhların Kaçışı, bu kızlara örnek alabilecekleri bir kahraman vermek istemek, bu hayran teorisini son derece uygunsuz hale getiriyor.
Beklentileri alt üst eden hayran teorileri, özellikle de masum filmlere karanlık bir hava katan teoriler her zaman popülerdir. Bunun nedeni, okumanın eğlenceli olması ve izleyicilerin sevdikleri şeylere başka bir açıdan bakmalarına olanak sağlamasıdır. Bu karanlık iken Ruhların Kaçışı Teori, filmin bazı ilgi çekici ayrıntılarını iddiasına kanıt olarak kullanıyor, görünen o ki çoğu kişi Miyazaki'nin asla amaçlamadığı bir şeyi görüyor. Öte yandan, pek çok kişi şunu fark edecek kadar ileri gitti: Ruhların Kaçışı bugüne kadarki en karanlık ve en rahatsız edici Studio Ghibli filmi. Belki de bunu gerçeğe dönüştüren şeyin fuhuş ya da insan kaçakçılığıyla hiçbir ilgisi yoktur, ama bir kızın hayatındaki çocukluk ve yetişkinlik arasındaki değişimin eşiğinde olduğu o tuhaf ve dehşet verici dönemdir.
